‘Kral Charles, tahttaki zamanın daraldığının son derece farkında!’
8 Eylül 2022’de vefat eden annesi Kraliçe II. Elizabeth’in ardından tahta çıkan Kral III. Charles, 2023 mayıs ayında Westminster Abbey’de gerçekleşen görkemli bir törenle taç giymişti.
Kral’ın eşi Camilla Parker Bowles da Westminster Abbey Kilisesi’nde düzenlenen törenle taç giymişti. Canterbury Başpiskoposu, sadakat yemininin ardından Konsort Kraliçe Camilla’ya tacını takdim etmişti.
KANSERE YAKALANDIĞI AÇIKLANDI
Ancak Charles’ın iktidar sevinci uzun sürmemiş; Buckingham Sarayı, şubat ayında İngiltere Kral’a kanser teşhisi konduğunu duyurmuştu. Saray; kanserin türü, evresi ya da prognozu hakkında ayrıntı paylaşmamıştı.
Yapılan açıklamada, Kral Charles’ın ‘tedavisi konusunda tamamen olumlu olduğunu ve mümkün olan en kısa sürede tam kamu görevine dönmeyi dört gözle beklediği’ ifade edilmişti.
GÖREVLERİNE GERİ DÖNDÜ
Kral, yaklaşık üç ay süren tedavinin ardından iyileşme sürecindeki ilerleme sonrası kamu görevlerine dönmüştü. Açıklamada, ‘sağlık ekibinin şu ana kadar kaydedilen ilerlemeden son derece cesaretlendiği ve Kral’ın iyileşmeye devam edeceği konusunda olumlu kanıda oldukları’ belirtilmişti.
İngiliz Kraliyet Ailesi uzmanı Hilary Fordwich, 75 yaşındaki Kral III. Charles ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“HAYATI BOYUNCA KRAL OLMAK İÇİN HAZIRLANDI”
Charles’ın tahttaki süresinin oldukça sınırlı olduğunu bildiğini söyleyen Fordwich, şu ifadeleri kullandı:
Kral, yaşı ve mevcut sağlık krizi göz önüne alındığında, zamanın daraldığının son derece farkında. Hayatı boyunca bu rol için hazırlandı, 70 yıldır taht için sırada bekliyor. Bu kadar uzun süre bekledikten sonra kendini tamamen işine verdi. Tahtta kendi izini bırakmak istiyor. Dolayısıyla halkından uzakta geçirdiği onca zaman, onu endişelendiriyor ve tedirgin ediyor.
“Üstlendiği projelerin her biri gerçek bir iz bırakmak için tasarlandı. Bunlar sadece arada bir ortaya çıktığı fahri işler değil. Charles, hayatını bir etki yaratmaya adadı. Dolayısıyla doktorlarının ara vermesini istemesini hiç de hoş karşılamadı. Gösterdiği tepki takdire şayan. Bir ulusun isteyeceği son şey, tembel bir hükümdardır!”