İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyetinin 66 bin 550 liraya çıktığını, ortalama kira bedelinin 19 bin TL’yi bulduğunu vurgulayarak “Asgari ücretin 17 bin TL olduğu bir yerde insanlar evinin depreme karşı dayanıklı olmadığını bile bile 30 bin TL kira verip nitelikli bir konuta taşınamıyor. Tabutunda yaşamaya razı oluyor” dedi.
İPA Başkanı Buğra Gökce ile mega kent İstanbul’u konuştuk.
DAHA KÖTÜYE GİDECEK
İstanbullular şu anda en çok hangi alanlarda kaygı duyuyor, en çok neleri problem olarak görüyorlar?
Hem evde hem sokakta en çok konuşulan konu ekonomi. Hane ekonomisinde büyük bir yangın var. Hane halkının önceliği tenceresi. Eve ekmek götüremiyorum, tencerem kaynamıyor, diyor. İkinci sorun olarak ulaşımı görüyor. Deprem üçüncü sırada. Bu dönem İsrail-Gazze savaşı hanelerde konuşulan dördüncü problem, beşinci sırada ise köpek katliamı ile gündeme gelen hayvan hakları var. İstanbullular Türkiye ekonomisinin geleceğine yönelik de karamsar. Ağustos ayında yaptığımız araştırmaya göre İstanbulluların yüzde 31.6’sı ekonominin değişmeyeceğini düşünüyor. Yüzde 48.9’u ekonominin kötüleşeceğini vurguluyor. Halk uygulanan ekonomi politikalarının ekonomik sorunları çözeceğine inanmıyor. Bugün Ayşe teyze markete gitse Londra’dan pahalı fiyatlarla karşı karşıya. Ayşe teyze için ev almak zaten hayal. Ev kiralamaya kalksa Barcelona’nın bazı bölgelerinden fazla kira ödeyecek. Yeni bir ev kiralamanın ortalama maliyeti 96 bin 424 lira. Geçen sene aynı maliyet 63 bin 388 liraydı. Yani A’dan Z’ye her alanda Ayşe teyze zorlanıyor. Gelir eşitsizliği derinleşti, hepimiz fakirleştik. Yurttaşın yüzde 33.6’sı kredi kartı borcunun sadece asgari tutarını ödeyebiliyor. Yüzde 40.3’ü kıt kanaat geçiniyor. Her 2 kişiden biri yeterli gıdaya ulaşamıyor, porsiyonlarını küçültüyor.
GEÇİM 66 BİN 550 TL
Açlık, yoksulluk artıyor yani?
İstanbul’da dört kişilik bir ailenin yaşam maliyeti 2020’de 7 bin lirayken bu yıl 66 bin 550’ye çıkmış. İstanbulluların yüzde 6.5’i yani yaklaşık 1 milyon 300 bin kişi tüm gün ve gece hiçbir şey yemeden yatağa giriyor. Yüzde 9.1’i gece aç yatıyor. Yüzde 19.2’si maddi yetersizlikler nedeniyle evde yiyecek bulamıyor. Yüzde 67’si ise maddi yetersizlikler nedeniyle tercih ettiği gıdayı alamıyor.
TABUTUNDA YAŞAMAYA RAZI
Marmara depremi İstanbul’un korkulu rüyası. 1999’dan bu yana geçen 25 yılda neden dönüşüm için hızlı adımlar atılmadı?
İstanbul’da insanlar barınma sorununu çözemiyor. Ortalama kira bedeli 19 bin TL oldu. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu bir yerde insanlar evinin riskli olduğunu bile bile 30 bin TL kira verip nitelikli bir konuta taşınamıyor. Maalesef insanlar öleceğini bilse de tabutunda yaşamaya razı oluyor. Sorunu çözecek kaynak, kurum, kanunamacı dışında kullanıldı. Sonra tek başına belediye bu sorunu çözsün diye bekliyorsunuz. Nasıl çözecek? 1999 depreminden sonra cep telefonlarına özel iletişim vergisi kondu. Toplanan o paralarla 96 m2’lik 1 milyon 300 bin konut yapılabilirdi. 2018’de çıkan imar barışından toplanan parayla nitelikli 135 bin konut yapabilirdi. Bu paraların bir kısmıyla yol yaptılar. Halbuki o kaynaklar afetlere karşı güçlendirme yapmak için toplanmıştı.
1999 Ağustos’tan 2000 Temmuz başına kadar olan süreçte 38 kanun ve kanun hükmünde kararname, 28 kararname, 6 yönetmelik, 17 tebliğ, 9 genelge çıkarıldı. 1999 depreminden sonra çıkarılan 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, yapı denetim süreçlerini kâğıt üzerinde bırakmış, uygulamada ise rant odaklı bir yapılaşma süreci devam etti. 2023’teki 6 Şubat depremi, yeni yönetmeliklere rağmen, denetim süreçlerindeki aksaklıklar nedeniyle binaların yıkılmasıyla sonuçlandı. 2001’den bu yana 8 kez imar affı çıkarıldı.
GÖÇ EDENLER ARTIYOR
Pahalılık ve deprem korkusu nedeniyle İstanbul’dan göç edenlerin sayısı artıyor mu?
Araştırmamıza göre ağustos ayında İstanbul’da yaşamanın maliyeti geçen yılın aynı ayına göre yüzde 71.40 arttı. 2023’te İstanbul’a 412 bin kişi taşınmış ama 581 bin kişi göç etmiş. İstanbul deprem illerinden yaklaşık 46 bin kişilik bir göç aldı. Daha iyi konut ve yaşam koşullarına sahip olmak için İstanbul’dan göç edenlerin sayısı gelenlerden oldukça fazla. Aile fertlerinden birine bağımlı olarak göç edenlerin sayısı gelenlerin yaklaşık üç katı. Memlekete dönmek, ev almak, emekli olmak gibi sebeplerle İstanbul’dan göç edenlerin sayısı da gelenlerden oldukça fazla. İş için genelde Kocaeli ve Tekirdağ’a göç ediyorlar, emekli olanlar ya da deprem kaynaklı ağırlıklı Ege Bölgesi’ne göç ediyor.
NÜFUS 16 MİLYON DEĞİL 20 MİLYON
İstanbul’da yaşayan göçmen sayısındaki tablo nasıl?
I·c¸is¸leri Bakanlıgˆı Go¨c¸ I·daresi verilerine go¨re I·stanbul’da gec¸ici koruma statu¨su¨nde 530 bin 547, ikamet izinli olarak 549 bin 220 yabancı yas¸amakta. En az 397 bin 550 yabancı da vatandaşlık almış. İstanbul İl Göç Müdürlüğü’ne göre yabancı nüfusun ilçe nüfusunun yüzde 20’sine ulaştığı ilçeler (Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Başakşehir, Esenler, Esenyurt, Fatih, Küçükçekmece, Sultangazi, Zeytinburnu) yeni yabancı ikametine kapatılmış durumda. Sadece bu ilçelerin yüzde 20’si bile 1 milyon kişiyi aşmış durumda. İSKİ bugün 16 milyon nüfusa değil 20 milyon nüfusa su veriyor. Turistler ve yabancı aboneler de dahil edildiğinde İstanbul’da 2-2.5 milyon yabancı olduğu ortaya çıkıyor. Sadece İstanbul’daki yabancı nüfusu Arnavutluk nüfusundan fazla. Çok kısa sürede bu kadar büyük bir nüfus girişinin ihtiyaç duyduğu altyapı da sağlanamaz, bu nüfusun talep ettiği konut ve gıda gibi temel ürünlerde de aynı oranda artış olmaz. Bu nüfus, tüm altyapınızdan faydalanıyor ama şehrin nüfusunun içinde görünmediği için bütçeden de yeterli kaynağı alamıyorsunuz.
60 KİŞİLİK EKİP
İPA nasıl bir ekiple çalışıyor, bundan sonraki hedefleriniz neler?
Türkiye’de gerçek veriye ulaşmak neredeyse imkânsız. İPA bu noktada devreye girerek İstanbul’un verisini üretiyor. İstatistik uzmanlarımız, araştırmacılarımız, şehir plancılarımız, sosyologlarımız ve diğer kent alanında çalışan uzmanlarımızın yoğun çalışması, bu araştırmaların arkasındaki temel gücü oluşturuyor. İPA’da tüm birimlerin entegre çalıştığı, vizyon 2050 strateji belgesi ekseninde şekillenen bir yapımız var. İPA’da içeride 60 kişilik bir ekip var. Şehir plancıları, sosyologlar, istatistik uzmanları, tasarımcılar ve daha pek çok farklı alanlarda uzmanımız var. İstanbulluyu ilgilendiren her konuda katılımcı süreçler yöneterek İstanbulluları sürece dahil ediyoruz. Şu an 500’den fazla akademisyenle, 5 binden fazla İstanbullu gençle iletişim halindeyiz.