Ünlü ekonomist Evren Devrim Zelyut Merkez Bankasının politika faizine ilişkin açıklamalarda bulundu.
”Merkez bankasının seçim öncesinde sattığı 25 milyar doları yerine koydu, 1 Nisan’dan sonra paylaşılan grafikte onu gösteriyor. Bir 30 milyar dolarlık alım yaptı. Eee peki niye böyle oldu dediğimizde, şimdi bakın politika faizi yüzde 50 oldu. Faiz yüzde 50 olduğu gün kurun düşmesini beklemek olmazdı. Politika faizinin etkilerini biz birazcık gecikmeli olarak yaşıyoruz. Çünkü; sürekli şöyle bir beklenti var önümüzdeki dönemde Temmuz’da 10 puan, Ağustos’ta 10 puan baz etkisiyle 20 puan gerileyecek.”
‘2025-2026’DA ENFLASYON AŞAĞI KAYABİLİR’
Zelyut, politika faizinin 42-43’le kapatacağına dikkat çekerken şu açıklamalarda bulundu;
”Bu ekonomi enflasyon yılı 50 politika faizimizin altında bu yıl 42- 43’le kapatabilir diye bir hesap var. Bu da pozitif reel faiz demek. Dolayısıyla 2025, 2026 için bu enflasyonun daha da aşağı kayması baz senaryoda var hal böyle olunca hani bizim geçmişte çok kötü aman gelmesin dediğimiz sıcak paraya o kadar muhtacız ki bu sıcak paranın yavaş yavaş geldiğini görüyoruz.
Nereden görüyoruz birincisi Menkul Kıymet İstatistiklerine baktığımızda devlet iç borçlanma senetlerine 600 milyon dolarlık bir alım girdi.
İkincisi Türkiye’deki yerleşiklerin gerçek ve tüzel kişilerin geçen hafta 2,2 milyar dolarlık bu bahsettiğimiz beklentilerden dolayı satış yaptığını görüyoruz. Bütün bunlar haliyle kura baskı yaratıyor. Dönüp küresel raporlara da baktığımızda mesela Stin’in ilk defa geçtiğimiz haftalarda bizi şaşırtan dolar satın TL alın şeklinde bir önerisi vardı. Yine Bnbparibas’ın Türk tahvillerine geçebilirsiniz diye önerileri vardı. Bütün bunlar Türkiye’deki 50 olan dünyayla kıyasladığımızda gerçekten yüksek olan tefeci faizinin bir şekilde batı sermayecisi tarafından peyderpey satın alındığını gösteriyor.
Tüm bunlar Türk lirasının arkasından esen rüzgarlar… Lakin unutmayın buradaki hareketin temelinde ne yazık ki Türkiye’nin ihracatını artırarak rezervlerini doldurarma gibi bir durum yok yani sanayinin esnafın gırtlağına basarak 50 politika faiziyle biz tefeci sermayeyi çağırıyoruz şu an, bu durumun sonbahardan sonra devam ettirilme şansı yok.
Öyle dedikleri gibi bir tepetaklak düşüş vs. olmaz neden olmaz çünkü bizim problemimiz mal dengesine eksi yazıyoruz, biz Almanya değiliz, Japonya değiliz ihracatımızda kendi milli paramızla ne yazık ki destekleyemiyoruz büyük bir faiz veriyoruz 50 ve o da bizim zaten şu an ekonomik aktivitemizi sıkmış durumda.
Gelen ve gelmekte olacak bir tefeci sermaye olacak.
‘GERİLEME OLMAYACAK’
Türkiye’nin ekonomi politikasına bakıldığında eksi tarafın yoğunlukta olduğuna dikkat çeken Zelyut; ‘Analitik bilançoya baktığımda çok sert bir rezerv artışı gördüm 10-12 milyar dolarlıkta bir artış var. Ama hala eksimiz devam ediyor. Merkez bankamız bu eksiyi kapatmak için piyasada alıcı rolü oynuyor. Haliyle merkezin talebi varken ve bir de ihracatçıların çok fazla kurunda düşmesine muhalif olduklarını da kenara yazarsak tepetaklak bir durum yok, gerileme olmayacaktır.’ açıklamasında bulundu.
Zelyut, Buket Güler’in Dolar 30 liraya geriler mi? sorusuna şöyle yanıt verdi;
”Bu mümkün, olabilir 30 beni şaşırtmaz ama hatırlayın kur korumalı mevduat açıklandığında bir şelale düşüşü olmuştu. Öyle bir düşüş olmaz bu ekonomik dengeleri de bozar. Dolayısıyla yaz ayları, turizm gelirleriyle beraber rahat geçer ancak dönüp şuna bakacağız sonbaharda biz gerçekten enflasyonu 20 puan baz etkisiyle düşürdükten sonra bunu devam ettirebiliyor muyuz? Bunun içinde işin içine yapısal reformların girmesi gerekecek bütçelerde tasarruf gerekecek, hükümetin yani önünde 2-3 aylık süreçte kur açısından rahat bir süreç var. Fakat kurda dramatik bir düşüş olmaz.