HPV aşısı, kişiyi HPV virüsünün neden olduğu hastalıklardan korur

Cinsel yolla bulaşan HPV virüsünün sessizce ilerleyebildiğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Duygu Karaer Öztürk, birçok alt türü bulunan HPV’den ve rahim ağzı kanserinden korunmanın en önemli yolunun aşı olduğunu söyledi.

HPV DÜNYADA MİLYONLARCA KİŞİYİ ETKİLİYOR

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen Human Papillomavirus (HPV) enfeksiyonu, rahim ağzı kanserinin en önemli nedenini oluşturuyor. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarda dünyada ve Türkiye’de artış gözlemlenirken, HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonlarına karşı farkındalık her geçen gün daha da önem kazanıyor. Birçok alt türü bulunan HPV’nin bazı türleri siğile neden olurken, bazı türleri kansere yol açabiliyor. Vücuda alınan virüsün çoğu zaman doğal bağışıklık yoluyla vücuttan atıldığını aktaran Medicana International Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Duygu Karaer Öztürk, rahim ağzı kanserinden korunmanın başlıca yöntemi olan HPV aşısı hakkında açıklamalarda bulundu.

HPV aşısının kişiyi genital siğillerden ve rahim ağzı kanserinden koruduğunu ifade eden Öztürk, “Aynı zamanda HPV virüsünün neden olduğu ağız içi, gırtlak, baş ve boyun kanserlerinden de korur. Aşı, bağışıklığın virüsü daha hızlı bulmasını ve vücuttan temizlemesini sağlar” ifadelerini kullandı.

“RUTİN AŞILAMA, KİŞİNİN AKTİF CİNSEL HAYATI BAŞLAMADAN ÖNCE YAPILMALIDIR”

Öztürk, HPV aşısının 9 yaşın üzerindeki tüm bireylere yapılabileceğine dikkati çekerek, “Rutin aşılama, kişinin aktif cinsel hayatı başlamadan önce yapılmalıdır. Bu nedenle aşılamaya başlama yaşı çoğu ülkede 11-12 yaştır. HPV ile enfekte olduktan sonra aşı etkin değildir. 15 yaş altındaki bireyler 0. ve 6. ayda olmak üzere 2 doz; 15-26 yaş arası bireyler ise 0-2 ve 6. aylarda 3 doz aşılanır. HPV aşısının 45 yaşına kadar kullanılması FDA tarafından onaylanmıştır” dedi.

Öztürk, HPV aşısının hamileler, ilk dozda ciddi alerjik reaksiyon gösterenler ve ağır hastalık geçirenlere uygulanamayacağını belirterek, ağır hastalıklar geçirenlere ancak iyileştiklerinde HPV aşısının uygulanması gerektiğini söyledi.

“ÇOĞU KİŞİ, CİNSELLİĞE BAŞLADIKTAN HEMEN SONRA HPV İLE ENFEKTE OLUR”

Cinsel hayatı aktif olan kişilerin aşı olması gerekip gerekmediğini mutlaka uzman bir hekimle değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Çoğu kişi, cinselliğe başladıktan hemen sonra HPV ile enfekte olur. Ancak bir türle enfekte olmuşsanız bile HPV aşısı yaptırarak, aşının koruma sağladığı diğer türlerden korunabilirsiniz. HPV aşısı, var olan HPV enfeksiyonunu tedavi etmez ancak henüz karşılaşmadığınız 9 HPV türüne karşı sizi korur” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan Öztürk, enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişme ve kızarıklığın HPV aşısı sonrası en sık görülen yan etkiler olduğunu kaydetti. Nadiren baş dönmesi ve bayılmanın da görülebildiğini ifade eden Öztürk, “Enjeksiyondan sonra 15 dakika oturur durumda kalmak bayılma riskini azaltabilir. Ayrıca baş ağrısı, bulantı, kusma, yorgunluk veya halsizlik de ortaya çıkabilir” açıklamasında bulundu.
Öztürk, şöyle devam etti:

“HPV aşısı olanlar PAP Smear testi yaptırmaya devam etmelidir. PAP Smear testi, rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde önemli bir araçtır. HPV aşısı, sadece belirli HPV tiplerini hedef aldığı için aşı olan kişiler bile diğer HPV türleri nedeniyle risk altında olabilir. PAP Smear testi, rahim ağzı hücrelerindeki anormal değişiklikleri tespit edebilir ve bu da rahim ağzı kanseri riskini azaltabilir. Belirlenen yaşın üzerindeki tüm kadınlar, PAP Smear testi yaptırmaya devam etmelidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir