Naki Bayır’ın Dünya’daki yazısına göre Türkiye’nin 2024’te bulması gereken dış kaynak miktarı 260-270 milyar olarak hesaplandı.
Naki Bayır’ın yazısı şöyle:
“Yeni ekonomi yönetiminin dengeleri yeniden kurmak için uluslararası finans merkezlerine yönelik başlattığı kaynak bulma turları sürerken, dış kaynak akışında iyileşmenin henüz çok sınırlı kaldığı belirtiliyor.
Ancak, son yıllarda hızla düşerek çöp seviyesine inen kredi notunda son dönemde küçük de olsa iyileşme adımlarının gelmeye başlaması ve Türkiye’nin dünya finans piyasasından kaynak teminini zorlaştıran aşırı yükselmiş risk priminin (CDS) de son dönemde hızla gerileme eğilimini sürdürmesi, bu konuda iyimserliği artıran iki önemli gelişmeyi oluşturuyor.
ŞU AN GÖRÜNEN 264 MİLYAR DOLAR
Türkiye’nin bir yıl içinde yapması gereken toplam dış borç geri ödemeleri, en son açıklanan Kasım 2023 sonu verilerine göre 226,3 milyar dolar olurken, 2024-2026 Orta Vadeli Program’da (OVP) ekonomi yönetiminin 2024 yılı cari açık hedefi 34,7 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.
2024 Yatırım Programı’na göre 510 milyar lira ile yarıdan fazlası deprem için olmak üzere bu yıl yapılacak toplam 1 trilyon 6,9 milyar liralık kamu yatırım harcamasının da 96,2 milyar liralık (yaklaşık 3 milyar dolar) bir bölümünün dış krediyle karşılanması öngörülüyor.
Cari açık ve kamu yatırımlarında dış kredi kullanımı öngörülen bu düzeylerde kalırsa, bir yıllık sürede, bu üç alan dolayısıyla ülke ekonomisinin ihtiyaç duyduğu toplam dış kaynak hacmi yaklaşık 264 milyar dolara denk geliyor. Ancak öngörülen bu düzeylerin de aşılması yüksek olasılık olarak görülüyor. Türkiye’nin gelecek on iki aylık dönemde yapmak zorunda olduğu dış borç geri ödemesinin 45,7 milyar doları kamuya ait bulunuyor.
Bunun da 40,2 milyar dolarını kamu bankalarının yapması gereken geri ödeme oluşturuyor. Merkez Bankası’nın bir yıl içinde yapması gereken geri ödeme tutarı da 46,3 milyar dolar. Söz konusu ödemeler, yurt dışı döviz mevduat hesapları ile diğer merkez bankalarıyla yapılan ikili para takası (swap) anlaşmaları sonucu gerçekleşen mevduat takasları ve yurt dışı bankalarca TCMB nezdinde açılan depo hesapları kapsamında yapılacak.
Merkez Bankası’nın dış borcu ve bir yıl içinde yapması gereken geri ödemenin önemli bir bölümü, önceki dönemde eriyen döviz rezervlerini ikame için yapılan swap borçlarından kaynaklanıyor. Net döviz rezervi ekside olan Merkez Bankası, diğer ülke bankaları ile belli bir vade için yaptığı swap işlemlerine faiz ödüyor. Swap borçları nedeniyle Merkez Bankası’nın kısa vadede dış borç servisi kamuyu geçmiş bulunuyor.
EN BÜYÜK YÜK ÖZEL SEKTÖRÜN
Dış borç geri ödemelerinin en büyük bölümü ise 134,3 milyar dolarla özel sektöre ait bulunuyor. Bu kapsamdaki borçlarının 61,8 milyar doları özel banka ve diğer finans kurumları; 72,6 milyar doları ise finans dışı reel sektör firmalarına ait.
Kamu ve özel bankaların geri ödeyeceği toplam dış borç 98,6 milyar dolar olurken, diğer finans kurumları ile birlikte finans sektörünün yapacağı toplam geri ödeme 102 milyar doları buluyor. Diğer sektörlerin geri ödemelerinin tamamına yakını ithalat borçları dolayısıyla olmak üzere 54,7 milyar dolarını aldıkları ticari krediler, 21,4 milyar dolarını diğer kredi borçları oluşturuyor.
KREDİ NOTUNDA İYİLEŞME SİNYALİ
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları nezdinde Türkiye’nin son yıllarda hızla düşerek çöp seviyesine inen kredi notunda, uzun bir aradan sonra küçük de olsa iyileşme işaretleri alınmaya başladı.
Bu konuda ilk işaret eylül ayında, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten geldi. 13 Ağustos 2021’de Türkiye’nin kredi notunu “BB-” ve kredi notu görünümünü durağan olarak teyit eden Fitch, 2 Aralık 2021’de ise ülke not görünümünü negatife çevirmişti. Fitch Ratings, Eylül 2023 değerlendirmesinde ise Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yıl aradan sonra negatiften “durağan”a çıkardı.
Standard & Poor’s (S&P), aralık ayında Türki ye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirdi. Moody’s’ de 12 Ocak’ta, Türkiye’ye en son verdiği kredi notu B3ü teyit ederken, kredi notunun görünümü durağandan pozitife çıkardı. Kuruluş, geçen hafta da Türkiye’deki 17 bankanın not görünümünün durağandan pozitife çevirdi.
CDS 700’LERDEN 300’LERE İNDİ
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı mayıs ayında 700 baz puana ulaşan olan Türkiye’nin beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS) primleri, son yedi ayda yaklaşık 400 baz puana yakın gerileme ile 315 baz puan düzeyine indi. Türkiye’nin 2001 ekonomik krizi sırasında 1.300’e yükselen CDS puanı, küresel kriz yılı 2008’de de 900’ü aşmış, sonraki dönemde en yüksek düzeyi ise Temmuz 2022’de 904’le görmüştü. CDS’de en son yükseliş ivmesi ise Mayıs 2023 seçimlerinde yaşanmıştı.
Merkez Bankası’nın son Enflasyon Raporundaki enflasyonla mücadele konusunda kararlılık vurgusu ve 2024-2026 Orta Vadeli Program’ın ana eksenini oluşturan ‘tek haneli enflasyon’ hedefine yönelik ‘sıkı para politikası’ mesajının, Türkiye’nin mayısta yeni bir zirveyi gören CDS’indeki gerilemede etkili olduğu değerlendiriliyor.
“PİYASADA GÜVEN TESIS EDİLDİ”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2023 yılını 8,8 milyar dolarlık dış finansmanla kapattığını açıklamıştı. Şimşek, dış finansman kuruluşlarından, ülkedeki kurumlara proje finansmanı kapsamında kaynak sağlamaya devam ettiklerini vurgularken, bu kaynaklarla Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı hasarların giderilmesi amacıyla bölgenin yeniden inşasına aracılık ettiklerini kaydetmişti.
“Piyasada güven tesis edildi” diyen Bakan Şimşek, daha önce sarf ettiği “Paraya ihtiyacımız yok” şeklindeki sözlerine de “Bana ‘Siz ülke ülke dolaşıyorsunuz, bir şey gelmedi’ denildi. Ülkeleri dolaşırken programımızı anlatıyoruz. Dış kaynak ihtiyacımızı piyasadan temin etmeye başladık. ‘İkili ilişkiler çerçevesinde kaynağa ihtiyaç yok’ demek istedim” diyerek açıklık getirmişti.”